Resimlerim 98
22 Haziran 2009 Pazartesi |
Gönderen
Sefer ÖRÇEN
zaman:
08:51
0
yorum
Etiketler: Resimlerim
Düşler
Yılların ardından düş sancıları acil çağrılardır zamana,
haberler gelirken acımasız, yürek kanatan,
Geçmişin fotoğrafları saklar, arzu merdiveninden kokulu kadınların doyumsuz açlığını,
Aynı kadınlardır çile çeken, çaresiz yatmayı bekleyen zamana karşı,
rastlantısı sıra dışı, buruk dönüşü olmayan yolda,
Kırmızı gecede gelinciklerin aşk çığlıkları,
Kayan bir yıldız sevgi sözleri, gülmeyi unutan bir demet gözyaşı,
Aşk kokulu düşleri süsleyen, fırtına sonrası pişmanlığı yalnızlığın,
Nefretini saklar mavi düşlerde, yürüyüşler hatırlanır el ele,
Aşıklar çeşmesinde akıl karışır gizliden bitmeyen günlere,
Hatırlanır aşk çığlıkları düğümlenirken sessizlik ötelerde,
İlk temastır biten anlık yalnızlığa, zamanı durdurmanın çaresi aranır delice.
Sefer ÖRÇEN, 2008,VAN
Görünümler 29
21 Haziran 2009 Pazar |
Gönderen
Sefer ÖRÇEN
zaman:
07:59
0
yorum
Etiketler: görünümler
Anı
Büyüleyici masmavi ay çiçeklerini büyütür kanıt aramadan güne,
Kavurucu sıcaklarda terleyen palmiyeler,
kalabalıkta büyür gözbebekleri devşirilmiş yeşil bahçe düşlerinde,
Vardığım sürgünümde gelenek günleri kadar yaşamak zor bu şehirde,
Yaralı yürek üstüne sıfırdan aşk manzaraları,
keçi bağırtan zig zag patikalar, uğultulu tepelerden gördüğüm aşkın yolu,
Gün göçer dönüş yoluna düşerken hüzün,
Hatırlarda sarışın bahar, pozitif caz ezgilerinde çöken son sessizlik.
Sefer ÖRÇEN, 2008, VAN
Bir Gün Mutlaka
Anlatacak hiçbir şey yok ağarmış güne,
Kayda değer karelerde ne bir kent ne de bir kasaba,
Geçmiş çağlardan son şehir mi yolumun üstünde,
rivayet olunan kale surları, gotik tapınak evleri,
Anlatmalı yeniden en ucuna doğru fener yolunu,
sahiplenilmiş şarjlı orijinal aşkları,
Yol boyunca sağda yeşil tepeleri, solda kumsaldaki ayak izlerini,
Yolun sonundaki kuytuya gelince durup saymalı
sevda buselerini bin birinci sortide gün ağırırken,
Edilenlerin kabarık hesap pusulası,
ayrılık saatinde hatırlara gelen sorgulanacak aşk dosyası,
Tutanaklarıyla birlikte kumsalda verilen giydirilmiş ücret misali,
Ağırlaştırılmış ömür boyu senin bana erken benim sana geç kalma cezası,
Kumsallarına ve kuytularına girmeme cezası
milyon yıl sonra da geçerli olmak üzere,
Tahrik unsurlarının göçtüğü kaçıncı oturum, kaçıncı ceza,
Kutlanan yıldönümleri, ne mutlu ne de mutsuz,
asla umutsuz, bir gün mutlaka.
Sefer ÖRÇEN, 2008, VAN
görünümler 28
KYOTO-1 (Şinto tapınağına uzanan cadde, arkada
tapınağın simgesi olan bir tak görülüyor)
(Fotograf: Hasan KIRAN,11 Mart 2009, Kyoto)
9 Nisan 2009 Perşembe |
Gönderen
Sefer ÖRÇEN
zaman:
14:26
0
yorum
Etiketler: görünümler
zaman tutulması-1
Masamın üstü dağınık, buruşuk yazılı kağıtlar, iyilikler evinde yaşanmış anların yazılmamış kitabının eskizleri duruyor karşımda.
Anılarda durmuş iksir testisinden akan yıllanmış gün tazeliğini içiyorum.
Yanı başımda büyüyen ağacın yalnızlığını paylaşıyorum. Mutsuz olmalı, dallarındaki hüzün uzaklarda hemcinslerinin özlemi olmalı can suyuna denize uzak haritalarda.
Yaz sıcağında yaşananlar, dile gelmeyen aşka yazılan bilinmeyenler sır olmaktan çıkınca dizeler döküldü bir bir.
Çizilen kuş suretlerinden akan dizeler birikirken kum saatinde, kitabını yazamayan şair sıkıntıları dillendi kör gecede.
Kendinden öte yaşamın durduğu anlamsız, veda bile edemeden biten güne kayboldum kentin arka sokaklarında, telaşlı bir kedinin yoldaşlığında.
Gönderen
Sefer ÖRÇEN
zaman:
14:09
0
yorum
Etiketler: Denemelerim
Kurtuldum Can Evinde
Yarattın mı?
Cesur mu yüreğin?
Günahkâr mısın?
Döndün mü evrenine?
Sorgularım değişimi yolun sonunda
geri dönmeden,
Benliğimde kısır döngüler,
cevapsız çağrılar düşer çaresizliğime,
Kutsal isyanım aşklara ve acılara,
Haykırırım illa! yarattım cesur yüreğimle,
Günahkârım,
kurtuldum can evimde!
Sefer ÖRÇEN (Şubat,2009,Van)
göksel
çekimine karşı koyan görünmeyen beyaz cüceler,
göklerin fatihi zerreler dolaşır güneşle sıkı fıkı,
karanlıklar prensi eşini arar kara deliklere mecbur,
heyecanını yaşar havai fişeklerle,
tanrıça İsis’in ruhu parlak Sirius dolaşır gök evreninde,
şairin bir yaz gecesinden rüzgarsız Haziran gecesine
arpın lirik ezgileri,
mutluluk saçar tanrılarını unutan aşıklara,
mavi beyaz ışıklarla yirmi yedi ışık yılı ötede,
soylu kartal bekler dokumacı kızla çobanı kavuşturmak için
megaloman Shi’ye rağmen,
gök evrenine çakılı ışık, ne kadar büyüksün, değişimsin,,
ele avuca sığmaz renklerin tayfında
ışıklı desenler zifiri karanlıktaki yıldızlar,
büyük patlamadan geri kalan ağır öykü,
mutlak sıfırlarda galaksilere son yolculuk toz bulutlarının ötesinde,
gizemini korur zamanın çılgınlığı,
yorgun parçacıklar susar kırmızılar akarken gök evreninde.
Sefer ÖRÇEN (Aralık 2007,VAN)
çökünce İzmit'in akşamı
Uzaktan, kilometrelerce uzaktan, uzun yıllar öncesinden heyecanını yenmeye çalışarak başladığı serüvenin ilk basamağı. Pencere önündeki güvercinlerin gürültülü dansı, gençlerin gürültüsüyle karışınca yapılan ilk uyarıyla oluşan sessizlik. Şimdi tanışma vaktiydi, önce kendini tanıttı kırkını oldukça geçmiş adam. Sonra sıra gençlere geldi, yarışmaya katılan adaylar gibi herkes tanıttı kendini. Çok sayıda yüzle karşılaşmak ve bire bir onları tanımak, yeni dostluklara yelken açmak. Birbiri ardına verilen eğitim buluşmaları, severek yapılan, özelliğinde anlamlanmaya başlamış bir uğraş. Eğitimci, gençleri performanslarına göre gruplara ayırdı; yağcılar, ezberciler, kurnazlar, olgunlar ve protestçiler. Anlatılanlar dinleniyordu, ancak anlatılanlardan kalkarak üretilmesi istenenler birkaç kişi dışında yapılmıyordu. Yaşam öyküsünden alıntıları paylaştı gençlerle. Gençlerin yaşam öykülerinden alıntılar üzerine oldukça duygulandı gençlik günlerini anımsadı. Yer sıkışıklığı nedeniyle kendine ait bir odası yoktu, çiçeği burnunda ve daha çok fırın ekmek yemesi gereken meslektaşlarının masasını paylaştı iskemlesiyle. Her akşam, gündüz matinesinde ne oynadıysa suarede de oynadı aynısını bir iki fazla ya da eksik. Bazen işi çığırından çıkaran yağcılar ve protestlerden kırmızı kartla oyun dışında kalan birkaç gençle şenleniverirdi ortam. Sezon sonunda eğitim seanslarının tümünden başarılı olanlardan ilk üç kişiye kitap ödülleri verdi eğitimci adam. Haftanın çoğu günlerini geçirdiği Ankara-İzmit hattında düzenli işliyordu zaman. Bu yolculukların en güzel yanı, molada içilen demli çaydı rengarenk ormana karşı. Bu orman, kışın bembeyaz bir örtüye bürünürdü. Ama saat gibi tik tak çalışırdı aksamazdı eğitim. Ravza'da demlenen özel tatlar, ara sokaklardaki sempatik kafeler, hastane caddesindeki pastaneler, okuldan tren yolu boyunca istasyona kadar atılan voltalar, yakın çevremizi tanıyalım üniteleri altında gezelim görelim muhabbetleri. Gençlerden belleğe yerleşen birçok yüzle defalarca karşılaşmalar. Biraz da lüks takılınan körfez serinliğinde “ outlet center ” kafeleri ve film günleri. İzmit’in içi çarşı, çarşıda yüksek mekanlar, kapı komşu evleri, yarenlik diz boyu, gece yarılarına uzanan sohbetler. Gittikçe tanıdık yüzlerde sevinç, onunla yarışan hüzün, derinden vuran ruh hali karmaşık. Çökünce İzmit’in akşamı, karınca telaşında akarken yaşam, geceleri yalnızlık kuşatır yürekleri demlenirken sabah. Donmuş karede seyr-i sefer halinde, uzaklar çağırır kaybolan yılların ardından nefretler dönüşürken sevdaya..
Sefer ÖRÇEN (Ocak 2008,VAN)
gordion'da
Yağmurla gelen
sıradan sapkın
yürek sancısı,
dağlarda bilinir
çaresi kar altında saklı,
Sisli doruklar bekler
ayrılığı nöbetinde,
doruklardan sıyrılır
sessiz geceyi bitiren
can aydınlığı,
Ateşini yakan
gülün adı
acıyı dağlayan karanlığa,
Üstüne yağan lanetini
kusan düğümüdür
çözülemeyen Gordiyon’da
kan kırmızı.
Sefer ÖRÇEN (2008, VAN).
dönüşüm
Maddeye dönüştü özeli,
biçimin, kristalin
özü yansıdı taşına,
Bezendi doğada
türünden erişti
canlının özeli,
büyüdü doğada
göğünde parladı
büyülü evreni,
Çoğaldı doğada
yaşamın soyu
kök ağacında,
yürekler çarparken sonsuzluğa.
Sefer ÖRÇEN (2007, VAN)
resimlerim 85
7 Ocak 2009 Çarşamba |
Gönderen
Sefer ÖRÇEN
zaman:
08:49
0
yorum
Etiketler: Resimlerim